Türk Gerçek veya Tüzel Kişi Tarafların Sözleşmelerini Yabancı Dilde İmzalamak İstemesi Sonucu Ortaya Çıkan Hukuki Sorunlar

Türk Gerçek veya Tüzel Kişi Tarafların Sözleşmelerini Yabancı Dilde İmzalamak İstemesi Sonucu Ortaya Çıkan Hukuki SorunlarTürk Gerçek veya Tüzel Kişi Tarafların Sözleşmelerini Yabancı Dilde İmzalamak İstemesi Sonucu Ortaya Çıkan Hukuki Sorunlar  ile ilgili bilgi yazısıdır.

22 Nisan 1926 tarihli ve 353 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun uyarınca Türk gerçek veya tüzel kişiler ile kamu kurumlarının her türlü işlem, sözleşme, iletişim, hesap ve defterlerini Türkçe tutma zorunluluğu getirmiştir.

Buradan anlaşılması gereken Türk gerçek veya tüzel kişiler Türkiye’deki iş ve işlemlerini, yabancı gerçek veya tüzel kişiler ise Türk gerçek veya tüzel kişisi ile olan iş ve işlemlerini Türkçe gerçekleştirmek zorundadır.

Söz konusu kanun sadece uygulama yeri Türkiye olan bilgi, belge, defter ve sözleşmeleri kapsamakta olup, Türkiye dışında uygulanacak olan belge, defter ve sözleşmeleri kapsamamaktadır.

Türk gerçek veya tüzel kişiler ile kamu kurumlarının Kanuna aykırı şekilde bilgi, belge, defter ve sözleşmelerini Türkçe düzenlememesi karşısında, bu bilgi, belge, defter ve sözleşmeler gerçek veya tüzel kişiler ile kamu kurumları lehine değerlendirilmeyecek ve söz konusu tarafın muhtemel hak kaybına uğraması da söz konusu olabilecektir.

Nitekim aşağıda yer alan Yargıtay kararlarında bu husus vurgulanmıştır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 4.12.2007 tarih, 2006/8049 Esas ve 2007/15338 Karar sayılı kararı “Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler, Türkiye dâhilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmağa mecburdurlar. Bu itibarla mahkemece, Türkiye’de bulunan davalı banka tarafından düzenlenen ve B.. şubesine İngilizce olarak gönderilen sözleşme ve belgelerin bu kanun kapsamında geçerli olup olmadığının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 04.05.2009 tarih, 2009/2051 Esas ve 2009/5292 Karar sayılı kararı “…Kanun’un 4. maddesi uyarınca, 1. maddede belirtilen şirket ve müesseselerin işlemlerini Türkçe düzenlemedikleri takdirde söz konusu sözleşme ve belgelere dayanamayacaklarının düzenlendiği, 805 sayılı yasanın 1 ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davalı bankanın dosyaya ibraz ettiği ve davacının imzasını taşıyan belgeye dayanmasının mümkün olmadığı”

Avukat Mikail YEŞİL
Yeşil Law Office