Hukuksal Açıdan Elektrikli Scooter Sorunsalı
Hukuksal Açıdan Elektrikli Scooter Sorunsalı – Elektrikli scooterlar iki tekerlek üzerinde hareket eden, belirli taşıma kapasitesi ile hız fonksiyonuna sahip eğlenceli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Trafiğin yoğun olarak yaşandığı yerlerde, söz konusu trafik ve ulaşım çilesini azaltmak amacıyla düşünülmüş bir alternatif ulaşım aracı olan elektrikli scooterlar insanlara pratik kolaylık sağlamaktadır.
Elektrikli scooterlar avantajları arasında kısa mesafede zaman tasarrufu bir yana otopark ihtiyacının olmaması, ekonomik ve çevre dostu olması gibi megakentlerin büyük sorunlarına da ışık olmaktadır. Daha nice kolaylıklar sağlayan elektrikli scooterların bir takım olumsuzluklar doğuracağı da yakındır.
Hukuksal Açıdan Elektrikli Scooter Sorunsalı
Zira elektrikli scooterlar hakkında herhangi bir mevzuatta düzenleme bulunmamaktadır. Kısa ve orta mesafede ulaşım imkânı sunan elektrikli scooterlar ağırlığı ve modellerine göre 25 km’ye kadar hız, 30 km’ye kadar yol yapabilmekte ve genel olarak disk fren sisteminin kullanılmaktadır. Ön hız ve mesafe göstergesi, hız sabitleme ve aydınlatma sistemi, korna, stop lambası, pil göstergesi gibi birçok özellik barındırsa da trafik güvenliği açısından eksiklikleri sayılamayacak kadar çoktur.
Elektrikli scooterlar bakımından en yakın düzenleme Karayolları Trafik Yönetmeliğinde şöyle ifade edilmektedir: “Azami sürekli gücü 0,25 KW’ı geçmeyen, hızlandıkça gücü düşen ve hızı en fazla 25 km/saate ulaştığında pedal çevrilmediği takdirde gücü tamamen kesilen ELEKTRİKLİ BİSİKLETLER de bu sınıfa girer.”
2918 sayılı Kanunun 20’inci maddesine göre araç sahiplerinin tescili zorunlu araçları satın alma tarihinden itibaren (3) ay içinde, trafik tescil kuruluşlarına yönetmelikte belirtilen belgelerle birlikte başvurmak zorunda olduğu açıktır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3/d- 10 maddesinde “Azami sürekli anma gücü 0,25 kW (kilovatı) geçmeyen, hızlandıkça gücü düşen ve hızı en fazla 25 km/saate ulaştıkları sonra veya pedal çevrilmeye ara verildikten hemen sonra, gücü tamamen kesilen elektrikli bisikletlerin de bu sınıfa girdiği” belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre anma gücü/güç çıkışı 0.25 kW’ den fazla olan ve 25 km/saatten daha fazla hıza ulaşabilen iki veya üç tekerlekli, elektrik motorlu ya da içten yanmalı motorlu taşıtların sicile tescili zorunludur.
Yukarıda açıklandığı üzere elektrikli scooterların azami hızı saate 25 km’yi geçmediği için tescil gerekmez. Ancak gerekli görüldüğü hallerde mevzuatımız tescil ve plaka öngörmekte olup, hâlihazırda herhangi bir gereklilik öngörülmediğinden kayıtsız bir şekilde kullanım devam etmektedir. İşte bu durum birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Gün içerisinde birden çok insan tarafından kullanılabilen bir elektrikli scooterın güvenli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı, kaza yapıp yapmadığı, üçüncü kişilere zarar verip vermediği, diğer bir kullanıcı tarafından önceki bir kullanıcıdan kaynaklı olarak arızalanması sonucu sayılan olumsuz durumların ortaya çıkması gibi olaylar karşısında belirsizlikler bulunmaktadır. Bu gibi durumlar gerekli tedbirleri almadan bu faaliyeti yapan şirketlerin sorumluluğunu doğuracaktır. Her ne kadar sürücün sorumluluğu birinci derece sorumluluk olsa da, sürücüye elektrikli scooterı kullandıran şirketin de hukukumuzda sorumluluğuna gidilebilmektedir.
Yaşanılacak bir takım hukuki sorunlar sonucunda elektrikli scooterların tescil etme ve plaka takmalarına ilişkin zorunluluk gelmeden önce, bu faaliyete girişen şirketlerin gerekli tüm güvenlik önlemlerini almaları gerektiği tekrardan yineliyoruz.
Avukat Mikail YEŞİL
Yeşil Law Office