Kamuda Farklı Kurumlarda Farklı Şehirlerde Çalışan Eşlerin Tayin Durumu
Kamuda Farklı Kurumlarda Farklı Şehirlerde Çalışan Eşlerin Tayin Durumu ile ilgili bilgi yazısıdır.
Kamu personellerin göre ve başladıkları bölgelerde belirli bir süre çalışma zorunluluğu bulunmakla beraber, başka bir kurumda çalışan bir personel ile evli iken farklı illere tayin edilmeleri ya da başka bir kurumda çalışan bir personel ile evlenmesi hatta başka şehirde çalışan bir personelle evlenmesi söz konusu olabilir. Peki, bu durumda süreç nasıl işleyecektir? Adımları sırası ile irdelemeliyiz.
Öncelikle Anayasa’nın 41 inci maddesinde “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükmün amacı kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmelerini sağlamaktır. Bu hüküm bizim başlangıç için yol haritamız olacaktır.
İkinci olarak; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer değiştirme suretiyle atanma” başlıklı 72 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir.
“Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir. ”
Üçüncü olarak; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişin Yönetmelik’in “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının a ve c bentlerini göz önünde bulundurmak ve yorumlamak gerekli olup, ilgili yönetmelik maddesi şöyledir.
“a)Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânın olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere
…
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arası gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere atanması suretiyle yapılabilir.”
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmeliğin ilgili maddeleri tasnif edildikten sonra, dördüncü olarak Anayasanın “Yönetmelikler” başlıklı 124 üncü maddesi; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu 3/7 tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler…” şeklinde olup, personellerin çalıştığı kurumun çıkarmış olduğu yönetmelik hükümlerine bakılmalıdır.
Anılan kanun ve yönetmelikler dışında çalışılan kurumların çıkarmış olduğu yönetmeliklerin ilgili maddeleri incelendikten sonra, gerekli ve yeterli şartlar sağlanmadığı açıkça görülse dahi ya da başvurulan kurumlarca talebin reddi yönünde cevap verilmiş olsa dahi, Anayasanın 41. Maddesinde yer alan “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” Şeklindeki amir hüküm ve bu hükmün amacı ile burada anlaşılması gereken “kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmelerini sağlamak” olduğu açıktır.
Örnek vermek gerekirse; zorunlu hizmet süresine tabi bir eşin zorunlu hizmet süresince hiçbir suretle tayin hakkı olmamakla birlikte, diğer eşin tayin hakkı bulunmaktadır. Ancak zorunlu hizmet süresine tabi eşin bulunduğu yere diğer eşin tayin talebi, kadronun dolu olmasından dolayı idare tarafından kendince haklı sebep görülebilir. Ancak bu durumda dahi kurumun gerekli çalışmaları yapıp tayine onay vermesi yasada yer alan amir hüküm ve hakkaniyet gereği olup, kurumun söz konusu başvuruyu reddetmesi hukuka aykırıdır.
Bu yönde verilmiş olan, TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2018/13083 Başvuru Numaralı ve 28/02/2019 Tarihli Tavsiye Kararı ile bu durum açıkça belirtilmiş ve başvuranın aile birliği maharetiyle yer değişikliği suretiyle atanma talebinin yerine getirilmesi için tavsiyede bulunulmasına karar verilmiştir. Belirtilen kararın ilgili kısımları şöyledir.
“Başvuran; eşi …’un Öncüpınar Gümrük Müdürlüğünde bölge amiri olarak yaptığı görev süresinin dolmasından bahisle zorunlu yer değiştirmeye tabi olarak Milas Havalimanı Gümrük Müdürlüğüne yer değişikliği suretiyle atamasının yapıldığını, kendisinin ise Kilis Devlet Hastanesinde görev yaptığını belirterek aile birliğinin sağlanabilmesi için kendisinin de Muğla iline tayin edilmesini Sağlık Bakanlığından talep etmektedir.
Sağlık Bakanlığı …’un Muğla iline naklen atamasının Muğla ilinin 1. hizmet bölgesi A hizmet grubunda olması ve kadronun dolu olmasından dolayı yapılamadığından bahisle, eşinin kurumu Ticaret Bakanlığı ile yazışmalar yaparak ilgilini tekrar Kilis ilinde görev yapıp yapamayacağına dair bilgi istemiştir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ise, …’un zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olduğunu, aile birliği mazeretinin sadece yer değiştirme döneminde istenebileceğini dönem itibariyle Kilis’e yer değişikliğinin mümkün olmadığı bilgisini vermiştir. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı başvuranın eşinin kurumunun kadro veya aile birliği mazeretine dayalı atanma imkanının bulunmadığına dair herhangi bir hüküm bulunmadığından yukarıda da belirtilen kendi mevzuatı gereği …’un Muğla iline naklen yer değişikliği talebini kabul etmemiştir.
…
başvuranın zorunlu yer değişikliği sonrası eşinin bulunduğu yere, aile birliği mazeretiyle yer değişikliği talebinin hayatın olağan akışı içine zorunlu bir durum olduğu aşikârdır. Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişin Yönetmeliğin, 6 no.lu paragrafta yer verilmiş olan, “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının a ve c bentleri düzenlemesi karşısında Sağlık Bakanlığı tarafından, Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği gereği başvuranın tayin talebinin reddedilmesinin; başta Anayasa olmak üzere, 657 sayılı Kanun ve Devlet Memurlarının Yer değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili düzenlemelerine ters düştüğü değerlendirilmiş ve başvuranın yukarıda bahsedilmiş olan aile durumu da dikkate alındığında hakkaniyet gereği de başvuranın talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; başvuranın Muğla İline aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği talebinin, Sağlık Bakanlığı tarafından reddedilmesi işleminde hukuka ve hakkaniyete uyarlık tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
…
Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE; Başvuranın aile birliği mazaretiyle yer değişikliği suretiyle atanma talebinin yerine getirilmesi için SAĞLIK BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA”
Kamu Başdenetçisi tarafından verilen bu karardan anlaşılmaktadır ki; 24 Aralık 2017 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin yani mevzuatta tayin hakkı verilmeyen 4D Sigortalı çalışanların dahi zorunlu hizmet süresine tabi olarak çalışan eşlerinin bulunduğu yere tayin isteme hakları bulunmakta olup, bu hak kaynağı Anayasa olan bir haktır.
Anayasa tarafından sağlanan bu güvencenin diğer yasa veya yönetmelik hükümleri ile bertaraf edilmesi söz konusu olamaz. Zira normlar hiyerarşisinde Anayasa yol gösterici olup, diğer kanun ve yönetmelikler anayasaya tabidir.
Avukat Mikail YEŞİL
Yeşil Law Office